Teruar Urla

Urla Bağ Yolu Ege’de bir cazibe merkezi durumuna gelmiştir. Agroturizmin son yıllarda ülkemizde de gelişmesi ve ilginin gittikçe artmasıyla birlikte bu bölgede tarım turizmine yönelik yatırımlar hızla artmaktadır. 

Aynı zamanda yatırımcı olan idealist şef kendi bahçesinde yetiştirdiği, entegre tesisinde ürettiği ürünlerini konuklara sunma fikriyle yola çıkarken Teruar Urla proje oluşum süreci başlamış oldu. Teruar anlamsal olarak bir mahsülün kendine özgü büyüme ortamını içeren çevresel faktörler demek. Toplu olarak, bu özelliklerin bir karakteri yansıttığı söylenir: Teruar da bu karakteri ifade eder. Yatırımcının bu idealleri ile birlikte iklimsel, coğrafi ve kültürel özellikler bu restoran ve butik otel yapısının mimari tasarımına referans oluşturmaktadır.

Urla Kuşçular mevkiinde bulunan Teruar Urla’nın tasarımı 2018 yılında başladı. Beş dönüm marjinal tarım arazisi tamamen çorak taşlı bir zemine sahipti. Yapının bulunduğu parselin batı yönünde içmimarlık projesi daha önce yine Eke Mimarlık tarafından gerçekleştirilen Urla Şarapçılık tesisi ve üzüm bağları, güney yönünde bir çam ormanı, kuzey ve batı yönlerinde ise yine üzüm bağları, rüzgar türbinleri ve az sayıda tekil taş yapıların da yer aldığı tarım arazileri bulunmaktadır.

Yapı üç katlı bir ana blok ve çiftçi evi diye adlandırılan tek katlı bloktan oluşmaktadır. Vaziyet yerleşiminde bölgenin açık alan kullanımına elverişli iklimsel koşulları göz önünde bulundurularak yerleşim yapıldı. Toplamda 1000 m² inşaat alanı olan bu yapılarda ana blok zemin katta restoran ve mutfak, bunun haricinde konaklama girişi ve yönetici ofisi konumlandırıldı. Üst katta ise her biri farklı bir manzara ve konsepte sahip beş adet otel odası ve bunların açıldığı, bağları seyreden bir dinlenme salonu konumlandırıldı. Bu iki kat cepheden de algılanabilecek galerili bir merdivenle birbirine bağlandı. Bodrum katta üretime hizmet edecek mahaller ile depo ve servis alanları tanımlandı. Tek katlı çiftçi evi bloğunda ise iki süit oda ve personel odaları konumlandırıldı.

Yapının taşıyıcı sistemi betonarme ve çelik karma sistemle çözüldü. Cephe kaplama malzemesi olarak yaklaşık 10-12 cm kalınlığında elle çırpma Urla Taşı kullanıldı. Bu malzemeye iç mekan duvarlarında da yer verildi. Zeminde gri traverten, suya dayanıklı laminat parke ve anti-asit seramik gibi malzemeler mekansal işlevlere göre yer aldı ve ses izolasyonu için özel bir yalıtım malzemesi ile birlikte kullanıldı. Cephe kaplamalarında, merdiven ve korkuluklarda metallerin yanı sıra kompozit malzemeler de dayanıklılık kriterleri esas alınarak malzeme seçimlerine katıldı.

Yapıda tüm bu mimari özelliklerinin yanı sıra güneş panelleri, gri su toplama/ dönüştürme sistemleri gibi sürdürülebilir kaynaklar kullanıldı.

İç mimari projede ise mimari projenin ana fikri devam ettirilerek, doğal ve yanı sıra çağdaş yaklaşımlarla bölgenin karakterini yansıtacak detaylara yer verildi. Kalıcılığın ön planda tutulduğu içmimari kurguda sıcak bir ortam sağlayacak net temiz detaylara yer verldi. Urla Taşı, doğal meşe kaplama, gri travertenler bunlara örnektir.