M Artı D Mimarlık Ofisi Ve Dürrin Süer-Metin Kılıç Konutu

İzmir Alsancak, 193 pafta, 1227 ada,2 parsele kayıtlı 9 katlı apartman bloğu 1969 yılında mimar Zeki Bozoklar tarafından tasarlanmıştır.

1992 yılında evlendiğimizde ev Karşıyaka'da, çalışma ortamlarımız olan  ofis Balçova  okul ise Alsancak'ta idi. Çalışma temposunun yoğunluğu nedeniyle hayatımızın çoğunu işte geçiriyor, evi otel gibi kullanabiliyorduk. Ayrıca zamanımızın çokça kısmını ulaşıma harcamış oluyorduk.  1993 yılında Metin'in Balçova'daki ofis ortağı  Mahir Keçik ofisten ayrılmaya karar verince biz de Balçova'da  devam etmek yerine daha merkezi bir lokasyon olarak ofisi Alsancak'a taşıdık. Lü apartmanının zemin katında kiraladığımız daireyi orada bulunduğumuz on iki yılda kendi kullanımımıza göre etap etap değiştirdik. Ofisin  Alsancak' a taşınması pek çok yönden yaşantımızı olumlu etkilemekle birlikte evde yaşama  sorununu çözemedi ve sonunda 1997 yılında beş yıl yaşadığımız, her noktasını ince ince tasarladığımız  yetmiş metrekarelik küçük evimizden ayrılarak Alsancak' a ilk evimizden yirmi metrekare daha büyük olan  ikinci evimize taşındık.

Ev ile ofisin arasındaki uzaklığın yürüme mesafesinde olması yaşamı büyük ölçüde rahatlattı. Ayrıca Alsancak 'ta  mahalle kültürünün yaşatıldığı -  insanların birbirini tanıdığı, selamlaştığı - bir yer olarak mutlu olduk. Çok severek on sekiz yıl bu düzende yaşadıktan sonra 2014 yılında Kordon'da  1969 yılında mimar Zeki Bozoklar tarafından tasarlanmış, dokuz katlı bir apartmanın  beşinci katını satın alarak ev ve ofisi buraya taşıma kararı aldık.  Bir katta tek daire olarak tasarlanmış dokuz daireli binada daire büyüklüğü bize göre tek ofis veya tek ev kullanımı için büyüktü. Böyle olunca tek daireyi iki bağımsız bölüme dönüştürerek ev ile ofisi komşu yaptık. 

Mevcut yapıda bütün kaplama katmanlarını, bölücü duvarları kaldırdık. Hem ofis  hem ev bölümlerinde yeni kullanıma göre bölücü yüzeyleri olabildiğince az sayıda hafif ve/veya şeffaf olarak tasarladık. Ofiste renkli cam kayar düşey elemanlarla ayrılan  iki  çalışma mekanı oluşturduk. Dijitalleşmenin de etkisiyle depolama ve arşiv alanlarını minimize edebildik. Tüm zemin renkli epoksi ile kaplandı. Toplantı amaçlı olarak da kullandığımız  çalışma mekanımızda kaplama katmanlarının sıyrılması sonrasında bazı kolonların beton yüzeylerini korumak istedik ve diğer yüzeylerde uygulanan alçı sıva, boyayı bu elemanlarda kullanmadık.

Deniz cephesinde konumlandırdığımız ev bölümü ise ofisin renkli ve dinamik ortamına karşın beyazın hakim olduğu dingin, yalın bir mekan olarak düşünüldü. Yaşam mekanının konumlandığı ana cephede doğrama, balkon parapeti ve güneş kesici elemanları, hakim manzara Kordon - deniz algısını kesmeyecek malzeme ve detaylarla  tasarlandı.